Dizi setlerinde dayatılan “insanlık dışı çalışma” koşulları yüzünden evlerine giderken trafik kazası geçirip hayatlarını kaybeden meslektaşları Zehra Sezgin ve Tülay Ergeldi’yi anan Sinema emekçileri, çalışma koşullarını protesto etmek için bir günlük iş durdurma eylemi yaptı.
Senaryo Yazarları Derneği SENDER ve Sine-Sen öncülüğünde AKM önünde akın eden binlerce sinema emekçisi, dizi setlerinde insanlık dışı çalışma koşulları protesto ederek, “dünya standartlarını hiçe sayarak kaliteyi düşüren” dizi sürelerini 45 dakikaya indirme taleplerini tekrarladı.
Sin-Sen İstiklal Caddesinde meşaleli yürüyüş ile AKM önüne geldi, onları orada SENDER üyeleri ve Sinema emekçileri bekliyordu. Alanda sinema emekçilerinin toplanmasından sonra SENDER üyesi Müjdan Kayserli'nin sunucu olarak yer aldığı etkinlikte AKM önünde kurulan kürsüye ilk konuşmacı olarak çıkan SENDER Başkanı Nilgün Öneş 8 Kasım'da başladıkları eylemlerinin ikincisini gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Öneş, sektörün her kesiminden katılım olmasının eylemin haklılığını gösterdiğini söyledi.
Öneş, ''Biz bir grup senaryo yazarı 44 gün önce Galatasaray Meydanı'nda 'Yerli dizi yersiz uzun' sloganıyla yola çıktık, yeni arkadaşlarımızın katılımıyla her geçen gün daha da büyüdük, büyümeye devam ediyoruz ve artık yeter diyoruz'' diye konuştu.
Bu büyük buluşmanın başka da bir anlamı olduğunu hatırlatarak sözlerini sürdüren Öneş, şöyle devam etti: ''Biz o arkadaşlarımızı, bu zor koşullar nedeniyle kaybettik. Bizler bu eylemle sadece insanca yaşama isteğimizi değil, aynı zamanda büyük bir arzu ve tutkuyla bağlı olduğumuz mesleğimize ve meslektaşlarımıza olan saygımızı da dile getiriyoruz. Yaptığımız işin değerli olduğunun bilincindeyiz. Dünya koşullarında çalışma isteğimize kimsenin karşı olamayacağını düşünüyoruz. Hem dizi saatlerini hem de setlerdeki çalışma koşullarını düzeltme konusunda geç bile kaldık. Hiçbir yazar bir haftada 90 dakikalık senaryoyu yazamaz, yönetmen çekemez, oyuncu oynayamaz. Arkadaşlarımız, setlerde bu yüzden manasızca uzatılmış dizileri yetiştirmek için ağır koşullara katlanmak zorunda kalıyorlar. Bizler, sektörün bütün çalışanları olarak insanca yaşama koşullarını hak ediyoruz.''
DİZİ SÜRELERİ 45 DAKİKAYA İNDİRİLSİN!
Artık düzgün koşullarda çalışmak istediklerini vurgulayan Öndeş,''Bunun için öncelikle 120 dakikaya varan diziler yasal sürelerine indirilmelidir. Bu süre Avrupa Birliği uyum yasalarına göre 12 dakikası reklam olmak üzere 60 dakikadır. Yani dizi süresi en fazla 48 dakikadır'' dedi.
Öndeş’ten sonra söz alan Sine-Sen Başkanı Zafer Ayden, sinema emekçilerin koşullarını düzenleyecek 'Özel Sinema yasası'ın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı gibi resmi devlet kurumlarıyla başta, Sine-sen olmak üzere sektörün temsilcilerince birlikte hazırlanarak çıkartılmasını talep etti.
Türkiye Sinema Konseyi adına Atilla Engin (Sinema Oyuncuları Meslek Birliği BİROY'un başkanı) ise, televizyon dizilerinde yaşanan sömürünün sadece sinemacıları değil tüm halkı sömürdüğünü vurgulayarak, bu akıl dışı düzeni kabul etmeyeceklerini söyledi.
Daha sonra, Erdal Özyağcılar ve Leman Sam'ın da aralarında bulunduğu pek çok sanatçı, eylemcilere destek veren konuşmalar yaptı. ''Annem Kürtçe sinema istiyor' dövizini kaldırarak kürsüye çıkan Kürt Yönetmen Garip Çelik, ''Ben bir Kürt yönetmen olarak artık Kürtçe sinema yapabilmek istiyorum. Benim annem çektiğim filmleri bile izleyemiyor anadilimde özgürce sinema yapmak istiyorum ve buradan herkesi Kürt halkını aşağılayan ırkçı dizileri boykot etmeye çağırıyorum'' diye konuştu.
Bir çok sinema emekçisi ve set emekçilerinin hazır bulunduğu protestoya, Sinema Konseyi, Film Yönetmenler Derneği, Sinema Eserleri Meslek Birliği, Televizyon ve Sinema Yapımcıları Melek Birliği, Oyuncular Meslek Birliği, Dot ve Duru tiyatroları, Point İstanbul, Sinema Konseyi Akademisyenler Grubu, Gold Film, Avşar Film, MİNT Prodüksiyon, ASİS Yapım, TİM’S Production, TMC, MOST Production, BKM Film, Aşk ve Ceza, Arka Sokaklar, Bir Kadın Bir Erkek, Bitmeyen Şarkı, Lale Devri, Yaprak Dökümü, Yer Gök Aşk ve Ömre Bedel gibi dizi ekiplerinin yanı sıra Asist Yapım, Avşar Film, Koliba Film, Boyut Film, Gold Yapım ve Medyavizyon şirketleri de destek verdi.
“90 dakikaya hayır", '' Setlerde 90 dakika seyretme'', ''Sinema emekçisi köle değildir'', '' RTÜK göreve'' sloganlarının atıldığı eylemde, ''Figüran almasa başrol olmaz'', ''Köstümcü olmasa dizi olmaz'', ''Kameraman olmasa hiç biri olmaz'' yazılı dövizler taşındı. Kürt yönetmenleri Garip Çelik ve Mutlu Şahin de '' Annem Kürtçe sinema istiyor'' ve '' İki dilde sinema Bijî sinema'' dövizleriyle Kürtçe sinema önündeki engellere dikkat çekti.
26 Aralık 2010 Pazar
2 Aralık 2010 Perşembe
mandalina kabukları sinema film çok yakında
http://www.youtube.com/watch?v=g8EJ-U7nv6Q&feature=player_embeddedGerçek bir hikaye.. AIDS'a yakalanan bir gencin hikayesini anlatıyor!..
Senaryosunu Mehmet İnan’ın yazdığı ‘Mandalina Kabukları’nda; AIDS hastalığına yakalanan Arda’nın yaşadıkları ve hastalıktan sonra hayatının ne derece değiştiğini anlatıyor.
“Mandalina Kabukları”nın filminin başrollerini “Paşhan Yılmazel” ile “Pelin Batu” oynuyor!..
Senaryosunu Mehmet İnan’ın yazdığı ‘Mandalina Kabukları’nda; AIDS hastalığına yakalanan Arda’nın yaşadıkları ve hastalıktan sonra hayatının ne derece değiştiğini anlatıyor.
“Mandalina Kabukları”nın filminin başrollerini “Paşhan Yılmazel” ile “Pelin Batu” oynuyor!..
27 Kasım 2010 Cumartesi
Onur baytara son veda
Üsküdar'da motosikletiyle geçirdiği trafik kazası sonucu hayata veda eden oyuncu Onur Bayraktar son yolculuğuna uğurlandı. Bayraktar'ın çevresine, "Bana bir şey olursa cenazemi Ortaköy Camii'nden kaldırın" dediği ortaya çıktı.
Son güncelleme: 11:23 TSİ 27 Kasım 2010 Cumartesi Yazı boyutu Yazdır
Kozyatağı Kültür Merkezi'nde sahnelenen "Leyla'nın Evi" adlı oyun çıkışı motosikletiyle Balat'taki evine giderken, Üsküdar'da kaza geçirerek hayatını kaybeden Onur Bayraktar için ilk tören Akatlar Kültür Merkezi'nde düzenlendi.
Ailesi, arkadaşları, sevenleri tören boyunca gözyaşı döktü. Genç oyuncunun annesi törende oğlunun tabutuna sarılarak; "Sen o kutuya yakışmıyorsun yavrum. Öperim o güzel yüzünü. Ben şimdi ne yapayayım? Sen annenin gülüydün." diyerek gözyaşı döktü.
Onur Bayraktar'ın babası da, "Beni nasıl bıraktın." diyerek gözyaşlarını tutamadı. Daha sonra Bayraktar'ın babası fenalık geçirdi.
Törene, Bayraktar'ın oyuncu arkadaşları ve yakınları katıldı. Arkadaşlarının oyuncuyla olan anılarını anlattığı törende, Bayraktar'ın oyunculuk alanında son on yılda yaptıkları, sinevizyon gösterimi ile izlenime sunuldu.
Törende, Bayraktar'ın oyuncu arkadaşlarından Caner Çandarlı, onunla geçirdiği son günü anlattı.
Bayraktar'ın yaşam dolu bir insan olduğunu ifade eden Çandarlı, "Bu tören sadece bir cenaze töreni değildir. Onur, yine sahnededir. O, herkesin arkadaşı ve dostuydu" dedi.
Çandarlı, gazetecilerin Bayraktar'ın bir gün önce Twitter ve Facebook sosyal paylaşım ağındaki "Yarın uyanırız diye bile söz verme. Gün gelir, kalkamaz halde uyanamaz bedenin" cümlelerinde oyuncunun ölümünü mü hissettiği yolundaki sorusuna, "Onur Bayraktar, oyuncuydu, yazardı, yönetmendi. Şurada, burada, internet ortamında yazılmış sözler her zaman olmuştur. Onur'un geçmişi araştırıldığında her konuyla ilgili bir yazısını bulabilirsiniz" diye yanıt verdi.
Ortaköy Camii'nde cenaze namazı
Bayraktar'ın cenazesi daha sonra Ortaköy Camii'ne götürüldü. Bayraktar'ın cenaze namazı Ortaköy Camii'nde öğle namazına mütakip kılındı. Cenaze namazına alesi, oyuncu arkadaşları ve yakınları katıldı. Bayraktar'ın sevenleri burada duygularını gazatecilere yaptıkları açıklamalarda anlattı. Oyuncu Sarp Akkaya, "Çok üzgünüz. Çok yakın arkadaşımızı kaybettik. Türkiye çok önemli bir sanat adamına kaybetti. 30 yıla çok önemli işler sığdırdı. Hayatımda gördüğüm en cesur, en güzel bakan, en yürekli adamı kaybettim" dedi.
Oyunu Ece Uslu ise, "Çok erken gitti. Beraber çalışma fırsatı olmadı. Çok istiyoduk bunu. Yakın arkadaşımdı. Yüreği kocamandı. Çok üzüldüm." diye konuştu. Doğa Rutkay ise şunları söyledi;" Zor bizim için. Ben ilk defa bir arkadaşımı kaybediyorum. Onun sıkıntısını yaşıyorum. Hayallerinin hepsini gerçekleştirmişti."
Oyuncu Nedim Saban, Onur Bayraktar'ın büyük bir entellektüel olduğdunu belirterek,"Bir sürü oyun yazdı. Eli kalem tutan bir arkadaşımızdı. İntihar psikolojisi olduğunu sanmıyorum. İntihar psikolojisi olsaydı bu arkadaşımız bugün araba alacaktı. Araba için para biriktiriyordu. Dizi yapıcak hali olmazdı. Bu bir haksızlık gibi geliyor. Herkes filozof oldu" diye konuştu.
Gözyaşları arasında kılınan cenaze namazının ardından Bayraktar'ın naaşı alkışlar eşliğinde cenaze arabasına bindirildi. Bayraktar naaşı daha sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'na götürüldü.
Mimar Sinan mezunuydu
1979 yılında Samsun'da doğan Onur Bayraktar, 2001'de Mimar Sinan Üniversitesi Tiyatro bölümünden mezun oldu. "Kapalıçarşı", "Sessiz Fırtına" ve "Şöhret" adlı TV dizilerinde oynayan Bayraktar, Nedim Saban'ın kurucusu olduğu Tiyatrokare'nin oyuncularındandı.
Twitter'daki mesajları
Bayraktar'ın ölümünün ardından twitter'daki hesabına yazdığı mesajlar okuyanları şoke etti. Bayraktar 20 Kasım saat 18.14'de "Bir trafik kazası sonucu ölmek. Pardon kaza oldu" cümlesini yazmıştı. Bayraktar'ın twitter'a yazdığı ölümle ilgili diğer mesajları "Acaba intihar mı etti?" sorusunu akıllara getirdi. Ancak Bayraktar'ın dün sipariş ettiği otomobili almaya hazırlandığını söyleyen "Leyla'nın Evi" oyunun yönetmeni Nedim Saban intihar iddiasını kabul etmedi.
Bayraktar ile 6 aydır çalıştıklarını belirten Saban, "Onur araba satın alacaktı. Oyuna arabayla gelecekmiş. Bütün yaz Ankara, İzmir turnelerine motosikletle gelmişti ama çok dikkatliydi. Onur çok neşeli ve sürekli gelecek planlarından bahseden bir gençti. Ayvalık'a gidiyordu, dizi ve film projesi vardı. Eğer intihar gibi bir düşünce kafasında olsa neden otomobil alsın? Ama motor kullananlarda hep bu ölüm psikoloji olurmuş" dedi.
Bayraktar'ın annesinin son kez oğlunu vefat etmeden birkaç saat önce sahnede gördüğü ortaya çıktı. Nedim Saban, "Aylardır oyun oynuyoruz, Onur'un annesi dün gece ilk kez gelip oyunu seyretti" diye konuştu. Saban, Bayraktar'ın çevresine, "Bana bir şey olursa cenazemi Ortaköy Camii'nden kaldırın" diye vasiyette bulunduğunu söylediğini anlattı.
Saban, oyun çıkışı oyuncu arkadaşı Ethel Mulinaz'ın Bayraktar'a, "Evin uzak, hava yağışlı. Benim arabamla git" dediğini ancak onun bunu kabul etmediğini söyledi.
Mimar Sinan mezunuydu
1979 yılında Samsun'da doğan Onur Bayraktar, 2001'de Mimar Sinan Üniversitesi Tiyatro bölümünden mezun oldu. "Kapalıçarşı", "Sessiz Fırtına" ve "Şöhret" adlı TV dizilerinde oynayan Bayraktar, Nedim Saban'ın kurucusu olduğu Tiyatrokare'nin oyuncularındandı.
Çünkü durursam ölecek gibiyim
Onur Bayraktar, twitter sayfasından da günler öncesinden ölümünü hissetmiş gibi yazdığı sözlerle de herkesi duygulandırdı. İşte Bayraktar'ın son tweet'leri:
22 KASIM 20.33 - 'Yarın uyanırız' diye bile söz verme. Gün gelir, kalkamaz halde uyanamaz bedenin.
20 KASIM 18.14 - Bir trafik kazası sonucu ölmek. Pardon kaza oldu.
13 KASIM 19:56 - Annesinin elinden tutmuş yanımdan geçerken gözlerimin içine bakıp artık beni göremez olana kadar tebessüm etti bana. Ne gördün çocuk?
08 KASIM 08.29- Başkası için hissettiğin mutluluktan döktüğün gözyaşında saklı olmasın sakın her şey. Böyle böyle geçip gidecek. Sonra bitecek.
03 KASIM 12.46 - O hep bir başka olacak hayatında, kuşkusuz. Ama sen, hep, yeni başkalar da bulacaksın. Başkalaştıracaksın hayatını. Hayatın başkalaşacak.
29 EKİM 12.21 - Ah nasıl ayrılır aşk ve dostluk birbirinden; can can'ı sever, ötesi yok bunun çocuk. Çünkü durursam ölecek gibiyim.
twitter'da yas: İyiler erken gider, çok erkendi Onur
Doğa Rutkay: Dün gece ikiden beri hayatımın bir bölümü alt üst oldu. Onur'umu kaybettim. İlk kez yaşıyorum bunu. Sözler yok oldu. Ben bir süre yaşamıyorum.
Nehir Erdoğan: Çok mutlu ol gittiğin yerde... N'olur özür dileme. Suçlu hissetme bıraktıkların için... Kazanın 'pardon'u mu olur Onur?
Çiçek Dilligil: Onur Bayraktar dün gece uçmuş gitmiş bu diyarlardan... Kalakaldım burada tweet'leri ile baş başa...
Sinemis Candemir: Dün gece oyundan dönerken Sevim ablaya dedim ki şu arabalara bak vızır vızır belalarını arıyorlar, bir şey değil kaza yapacaklar önümüzde. Gece gece oyundan çıkmışız, yorgun evimize gitmeye çalışıyorduk. Aynı saatlerde Onur da motosikletiyle gitmeye çalışıyordu. Biz vardık evimize ama Onur varamadı. Allah rahmet eylesin, sevenlerine sabır versin!
Lale Cangal: Oyuncu arkadaşımız Onur Bayraktar'ı kaybettik. İnanamıyorum çok üzüldüm. Bu ülkede motosiklet kullanmayın, motor kullanmak istiyorsanız yaşam standardı yüksek olan ülkeleri tercih edin, bizimki en sonuncularından.
Kerem Kupacı: İyiler erken gider sözü ne doğru. Çok erkendi Onur çok
Etiketler:
Onur baytara son veda
ejder kapanı film nasıl yazıldı
Ejder Kapanı gerek konusu, gerekse oyuncuları ile daha vizyona girmeden önce konuşulmaya başlamıştı. Türkiye`de ilk defa bir seri katil konusunu işleyen filmin senaryo aşamasının hikayesi de oldukça dikkat çekici
Ejder Kapanı gerek konusu, gerekse oyuncuları ile daha vizyona girmeden önce konuşulmaya başlamıştı. Türkiye`de ilk defa bir seri katil konusunu işleyen filmin senaryo aşamasının hikayesi de oldukça dikkat çekici.
Filmin senaryosunu yazan Kubilay Tat`ın hikayesini Ayşe Arman`la yaptığı röportajdan öğreniyoruz. 30 yıldır evli olan anne ve babasının başından geçen hazin bir hikaye Tat`ı bu senaryoyu yazmaya itmiş.
Bir süre önce İzmir Bergama’da bir kermese giden çifte, eve dönerken, yaya geçidinde, üstelik yeşil yanarken birden ortaya çıkan farı yanmayan, ehliyetsiz, ruhsatsız bir motosikletli çarpıyor. Ağır yaralanan Kubilay`ın annesi hayatını kaybediyor.Filmde, iki deneyimli dedektif Abbas ve Akrep Celal bir seri katilin peşine düşerler. Katilin kurbanları aftan yararlanıp çıkan sübyancılardır. Eldeki ipuçları askerden dönen Ensar`ı işaret etmektedir.
Ve kazayı yapan motosikletli, içeri girip, üç ay sonra geri çıkıyor. Kubilay Tat ise adalet sistemine olan isyanını bir seri katil hikayesinden oluşan Ejder Kapanı`nını yazarak dile getirdi. Geriye senaryosunu çekecek bir isim bulmak kalan Kubilay Tat`ın tek isteği Uğur Yücel`e ulaşmaktı. Bir alışveriş merkezinde karşılaştığı Yücel`e senaryosunu veren Tat`ın hayali gerçekleşti.
Ejder Kapanı Konusu:
Güneydoğu’da askerliğini yapan Ensar’ın 12 yaşındaki kız kardeşine bir sapık tecavüz eder. Kardeşinin akıl hastanesinde kendini astığını askerden döndüğünde öğrenir Ensar. Ardından şehirde cinayetler işlenmeye başlar. Soruşturmayı cinayet masasından iki usta dedektif Abbas Akrep Celal ve stajyer polis memuresi Ezo üstlenir. Emekliliğinden önce son görevini üstlenen Abbas’ın tek hayali uzun yıllardır sevgilisi olan ve bir pavyonda şarkıcılık yapan Cavidan’ı da alıp uzaklara gitmektir.
Yapımcılığını TMC nin, senaryosunu Kubilay Tat‘ın yazdığı ve yönetmenliğini Uğur Yücel‘in yaptığı Ejder Kapanı22 Ocak`ta vizyona girdi.
Ejder Kapanı Oyuncular:
Yönetmen: Uğur Yücel
Oyuncular: Uğur Yücel, Kenan İmirzalıoğlu , Nejat İşler, Berrak Tüzünataç , Ceyda Düvenci, Ayşe Nil Şamlıoğlu, Ozan Güven, İlker Aksum, Sırrı Süreyya Önder, Kemal Topuz, Bülent Yaşık, Ahmet Mümtaz Taylan, Hakan Boyav
Senaryo: Kubilay Tat
Türü: Polisiye-Gerilim
http://www.izlesene.com/video/ejder-kapani--film-fragmani/1298092
http://www.haber34.com/ejder-kapani-nasil-yazildi-19021-haberi.html
Ejder Kapanı gerek konusu, gerekse oyuncuları ile daha vizyona girmeden önce konuşulmaya başlamıştı. Türkiye`de ilk defa bir seri katil konusunu işleyen filmin senaryo aşamasının hikayesi de oldukça dikkat çekici.
Filmin senaryosunu yazan Kubilay Tat`ın hikayesini Ayşe Arman`la yaptığı röportajdan öğreniyoruz. 30 yıldır evli olan anne ve babasının başından geçen hazin bir hikaye Tat`ı bu senaryoyu yazmaya itmiş.
Bir süre önce İzmir Bergama’da bir kermese giden çifte, eve dönerken, yaya geçidinde, üstelik yeşil yanarken birden ortaya çıkan farı yanmayan, ehliyetsiz, ruhsatsız bir motosikletli çarpıyor. Ağır yaralanan Kubilay`ın annesi hayatını kaybediyor.Filmde, iki deneyimli dedektif Abbas ve Akrep Celal bir seri katilin peşine düşerler. Katilin kurbanları aftan yararlanıp çıkan sübyancılardır. Eldeki ipuçları askerden dönen Ensar`ı işaret etmektedir.
Ve kazayı yapan motosikletli, içeri girip, üç ay sonra geri çıkıyor. Kubilay Tat ise adalet sistemine olan isyanını bir seri katil hikayesinden oluşan Ejder Kapanı`nını yazarak dile getirdi. Geriye senaryosunu çekecek bir isim bulmak kalan Kubilay Tat`ın tek isteği Uğur Yücel`e ulaşmaktı. Bir alışveriş merkezinde karşılaştığı Yücel`e senaryosunu veren Tat`ın hayali gerçekleşti.
Ejder Kapanı Konusu:
Güneydoğu’da askerliğini yapan Ensar’ın 12 yaşındaki kız kardeşine bir sapık tecavüz eder. Kardeşinin akıl hastanesinde kendini astığını askerden döndüğünde öğrenir Ensar. Ardından şehirde cinayetler işlenmeye başlar. Soruşturmayı cinayet masasından iki usta dedektif Abbas Akrep Celal ve stajyer polis memuresi Ezo üstlenir. Emekliliğinden önce son görevini üstlenen Abbas’ın tek hayali uzun yıllardır sevgilisi olan ve bir pavyonda şarkıcılık yapan Cavidan’ı da alıp uzaklara gitmektir.
Yapımcılığını TMC nin, senaryosunu Kubilay Tat‘ın yazdığı ve yönetmenliğini Uğur Yücel‘in yaptığı Ejder Kapanı22 Ocak`ta vizyona girdi.
Ejder Kapanı Oyuncular:
Yönetmen: Uğur Yücel
Oyuncular: Uğur Yücel, Kenan İmirzalıoğlu , Nejat İşler, Berrak Tüzünataç , Ceyda Düvenci, Ayşe Nil Şamlıoğlu, Ozan Güven, İlker Aksum, Sırrı Süreyya Önder, Kemal Topuz, Bülent Yaşık, Ahmet Mümtaz Taylan, Hakan Boyav
Senaryo: Kubilay Tat
Türü: Polisiye-Gerilim
http://www.izlesene.com/video/ejder-kapani--film-fragmani/1298092
http://www.haber34.com/ejder-kapani-nasil-yazildi-19021-haberi.html
Etiketler:
ejder kapanı film nasıl yazıldı,
kemal topuz
Acun'a eşinden boşanma davası ihanete uradım
Acun'a boşanma davası şoku
7 yıllık eşi, iki kızının annesi Zeynep Ilıcalı 'İhanete uğradım' diyerek boşanma davası açtı. Eşinin tüm mal ve alacaklarına tedbir koyduran Zeynep Ilıcalı evliliklerinde edinilen 50 milyon TL'yi bulan servetin yarısını istiyor.
Bu haberi 20.131 kişi okudu.
Son güncelleme: 16:24 TSİ 27 Kasım 2010 Cumartesi Yazı boyutu Yazdır
"Yok Böyle Dans", "Yetenek Sizsiniz", "Var mısın Yok musun" gibi yarışmaların yapımcı ve sunucusu Acun Ilıcalı'nın eşi Zeynep Ilıcalı, 7 yıllık evliliğini bitirmek için boşanma davası açtı. Zeynep Ilıcalı, eşinin kendisini üniversite öğrencisi 20 yaşında bir kızla aldattığını iddia etti. Eşiyle aralarında herhangi bir evlilik sözleşmesi bulunmadığını da belirten Zeynep Ilıcalı 'Servetinde benim de katkım oldu' diyerek evlilik birliği içinde edinilen malların yarısını istedi. İşte Zeynep Ilıcalı'nın avukatı Altın Mimir aracılığıyla mahkemeye sunulan dilekçede yer alan iddialar:
'Şöhretin bedeli'
- Zeynep Ilıcalı evlilik birliğinin devamı için sınırsız özveri ve çabalarda bulundu. Davalı taraf Acun Ilıcalı ise ilişkilerinin başında gösterdiği sevgi ve özeni azaltmış ve son 2 senede ailesini tamamen hayatının dışına çıkarmıştır. Zeynep Ilıcalı bu durumu başlangıçta eşinin işlerinin yoğunluğuna bağlamıştır. Ancak kısa bir süre önce eşinin başka hayatlar yaşamaya başladığını öğrenmiştir. Bu durum karşısında ise eşi bunun zenginliğin ve şöhretin bedeli olarak kabullenmesini beyan etmiştir. Bu söz üzerine müvekkilimin(Zeynep Ilıcalı) evliliklerine olan inancı sona ermiştir.
- Acun Ilıcalı 2009 senesinin yaz aylarında bir üniversiteyi söyleşi için ziyaret ettiğinde bir kızla tanışmış ve maalesef kendisiyle flört etmeye başlamıştır. Zaman ilerledikçe ise bu flört bağlarını kuvvetlendirmiştir. Eşi Zeynep'le yaşadığı her ortama bu kadını götürmeye başlamış (Seyahatlar, maçlar, gece gezmeleri, arkadaş davetleri vb) eşiyle birlikte yaşadıkları tüm konforlu hayatın katbekat fazlasını bu kadına yaşatmıştır. Kadına son model bir cip almıştır. Müvekkilimiz ve çocuklarını ise hayatının dışına çıkarmıştır.
Garsoniyer iddiası
- Davalının yaşamış olduğu ilişki müvekkilimize ve tarafların müşterek çocuklarına rağmen bugüne kadar devam etmiştir. Öyle ki davalı bu kadın için çok lüks bir rezidance da garsoniyer tutarak karı-koca ilişkisi yaşamaktadır. Bunun yanı sıra davalının ilişki yaşadığı bayan hakkında manevi tazminat açma hakkımızı saklı tutarız.
- Davalı taraf nişanlılık döneminde muhabirken daha sonra 2002 yılında Acun Firarda Survivor Türkiye Yunanistan, Survivor Arslanlar kanaryalar, Survivor erkekler kızlar, Fear Factor, Yoksa Rüya mı, Var mısın Yok musun, Yok Böyle Dans, Yetenek Sizsiniz isimli programlarla hem şöhretini hem de maddi imkanlarını kuvvetlendirmiştir. Şüphesiz ki müvekkilimizin evlilik birliği içerisindeki maddi-manevi katkılarıyla bu yükseliş doğruğa çıkmıştır.
- Her bir çocuğun ihtiyaçları ölçüsünde aylık 7 bin 500 TL olmak üzere toplam 15 bin TL tedbir nafakasına hükmedilmesine müvekkilimiz lehine 5 milyon TL maddi 5 milyon TL manevi tazminatın hükmedilmesi tarafların evlilik süresince sürdükleri yaşam standartının sağlayabilmek açısından aile konutunun giderleri nispetinde dava süresince aylık 30 bin TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmekteyiz. (Bu rakam davacı için çok cüzi olarak bile nitelendirilebilir)
- Taraflar arasında evlilik birliği 2003 senesinde kurulduğundan edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması gerekmektedir. Müvekkil ile davalı arasında sözleşme ile kurulu bir mal rejimi olmaması sebebiyle yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Zeynep Ilıcalı hem yasa gereği davalının üzerine kayıtlı malların %50 oranında alacak sahibi hem de hakikaten bu mal varlığı değerlerinin edinilmesinde azami ölçüde katkıda bulunmuştur.
5 bankada hesap!
- Ayrıca Acun Medya Prodüksiyon ve reklam hizmetleri AŞ'deki hisseleri üzerine 5 farklı bankada bulunan hesaplarına tedbir konulması Show TV ve Zed-Paş Medya Pazarlama AŞ'den toplu alacakları bulunmakta olup bunun yanı sıra davalının şirketlerde aylık periyotlarla kazanımları da mevcuttur. Anılan şirketlere yazı yazılarak davalının tüm hak ve alacaklarına tedbir konulmasını talep ediyoruz. (Tedbir konuldu)
Dava dilekçesinde yer alan ancak rakamı belirtilmeyen Acun Ilıcalı'nın Show TV ve Zed-Paş'dan alacağı olan birikmiş paranın yaklaşık 26 milyon TL olduğu öğrenildi.
İşte Acun Ilıcalı'nın mal varlığı (Yaklaşık olarak)
Levent villa: (4.5 milyon TL)
Beykoz villa: (5 milyon TL)
Bodrum Yalıkavak: (5 milyon TL)
Çamlıca dubleks daire: (3 milyon TL)
ABD Miami daire: (1,5 milyon TL)
ABD Maimi daire: (800 bin TL)
Bahamalar'da ev: (1,5 milyon TL)
Ferrari marka araç: (850 bin TL)
Range Rover cip: (400 bin TL) Bmw binek oto: (200 bin TL)
Absolute 70 Talent tekne: (1,5 milyon TL)
Donzi sürat teknesi: (500 bin TL)
Show TV ve Zed-Paş alacağı: (26 milyon TL)
TOPLAM: 50 MİLYON 750 BİN TL
(Gülşen Yüksel / Vatan)
http://msnhaber.ekolay.net/index.asp?url=http%3a%2f%2fhaber.ekolay.net%2fHaber%2f65%2f749398%2fesi%2bacunun%2bservetinin%2byarisini%2bistiyor.aspx%3fk%3dmsnh
7 yıllık eşi, iki kızının annesi Zeynep Ilıcalı 'İhanete uğradım' diyerek boşanma davası açtı. Eşinin tüm mal ve alacaklarına tedbir koyduran Zeynep Ilıcalı evliliklerinde edinilen 50 milyon TL'yi bulan servetin yarısını istiyor.
Bu haberi 20.131 kişi okudu.
Son güncelleme: 16:24 TSİ 27 Kasım 2010 Cumartesi Yazı boyutu Yazdır
"Yok Böyle Dans", "Yetenek Sizsiniz", "Var mısın Yok musun" gibi yarışmaların yapımcı ve sunucusu Acun Ilıcalı'nın eşi Zeynep Ilıcalı, 7 yıllık evliliğini bitirmek için boşanma davası açtı. Zeynep Ilıcalı, eşinin kendisini üniversite öğrencisi 20 yaşında bir kızla aldattığını iddia etti. Eşiyle aralarında herhangi bir evlilik sözleşmesi bulunmadığını da belirten Zeynep Ilıcalı 'Servetinde benim de katkım oldu' diyerek evlilik birliği içinde edinilen malların yarısını istedi. İşte Zeynep Ilıcalı'nın avukatı Altın Mimir aracılığıyla mahkemeye sunulan dilekçede yer alan iddialar:
'Şöhretin bedeli'
- Zeynep Ilıcalı evlilik birliğinin devamı için sınırsız özveri ve çabalarda bulundu. Davalı taraf Acun Ilıcalı ise ilişkilerinin başında gösterdiği sevgi ve özeni azaltmış ve son 2 senede ailesini tamamen hayatının dışına çıkarmıştır. Zeynep Ilıcalı bu durumu başlangıçta eşinin işlerinin yoğunluğuna bağlamıştır. Ancak kısa bir süre önce eşinin başka hayatlar yaşamaya başladığını öğrenmiştir. Bu durum karşısında ise eşi bunun zenginliğin ve şöhretin bedeli olarak kabullenmesini beyan etmiştir. Bu söz üzerine müvekkilimin(Zeynep Ilıcalı) evliliklerine olan inancı sona ermiştir.
- Acun Ilıcalı 2009 senesinin yaz aylarında bir üniversiteyi söyleşi için ziyaret ettiğinde bir kızla tanışmış ve maalesef kendisiyle flört etmeye başlamıştır. Zaman ilerledikçe ise bu flört bağlarını kuvvetlendirmiştir. Eşi Zeynep'le yaşadığı her ortama bu kadını götürmeye başlamış (Seyahatlar, maçlar, gece gezmeleri, arkadaş davetleri vb) eşiyle birlikte yaşadıkları tüm konforlu hayatın katbekat fazlasını bu kadına yaşatmıştır. Kadına son model bir cip almıştır. Müvekkilimiz ve çocuklarını ise hayatının dışına çıkarmıştır.
Garsoniyer iddiası
- Davalının yaşamış olduğu ilişki müvekkilimize ve tarafların müşterek çocuklarına rağmen bugüne kadar devam etmiştir. Öyle ki davalı bu kadın için çok lüks bir rezidance da garsoniyer tutarak karı-koca ilişkisi yaşamaktadır. Bunun yanı sıra davalının ilişki yaşadığı bayan hakkında manevi tazminat açma hakkımızı saklı tutarız.
- Davalı taraf nişanlılık döneminde muhabirken daha sonra 2002 yılında Acun Firarda Survivor Türkiye Yunanistan, Survivor Arslanlar kanaryalar, Survivor erkekler kızlar, Fear Factor, Yoksa Rüya mı, Var mısın Yok musun, Yok Böyle Dans, Yetenek Sizsiniz isimli programlarla hem şöhretini hem de maddi imkanlarını kuvvetlendirmiştir. Şüphesiz ki müvekkilimizin evlilik birliği içerisindeki maddi-manevi katkılarıyla bu yükseliş doğruğa çıkmıştır.
- Her bir çocuğun ihtiyaçları ölçüsünde aylık 7 bin 500 TL olmak üzere toplam 15 bin TL tedbir nafakasına hükmedilmesine müvekkilimiz lehine 5 milyon TL maddi 5 milyon TL manevi tazminatın hükmedilmesi tarafların evlilik süresince sürdükleri yaşam standartının sağlayabilmek açısından aile konutunun giderleri nispetinde dava süresince aylık 30 bin TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmekteyiz. (Bu rakam davacı için çok cüzi olarak bile nitelendirilebilir)
- Taraflar arasında evlilik birliği 2003 senesinde kurulduğundan edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması gerekmektedir. Müvekkil ile davalı arasında sözleşme ile kurulu bir mal rejimi olmaması sebebiyle yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Zeynep Ilıcalı hem yasa gereği davalının üzerine kayıtlı malların %50 oranında alacak sahibi hem de hakikaten bu mal varlığı değerlerinin edinilmesinde azami ölçüde katkıda bulunmuştur.
5 bankada hesap!
- Ayrıca Acun Medya Prodüksiyon ve reklam hizmetleri AŞ'deki hisseleri üzerine 5 farklı bankada bulunan hesaplarına tedbir konulması Show TV ve Zed-Paş Medya Pazarlama AŞ'den toplu alacakları bulunmakta olup bunun yanı sıra davalının şirketlerde aylık periyotlarla kazanımları da mevcuttur. Anılan şirketlere yazı yazılarak davalının tüm hak ve alacaklarına tedbir konulmasını talep ediyoruz. (Tedbir konuldu)
Dava dilekçesinde yer alan ancak rakamı belirtilmeyen Acun Ilıcalı'nın Show TV ve Zed-Paş'dan alacağı olan birikmiş paranın yaklaşık 26 milyon TL olduğu öğrenildi.
İşte Acun Ilıcalı'nın mal varlığı (Yaklaşık olarak)
Levent villa: (4.5 milyon TL)
Beykoz villa: (5 milyon TL)
Bodrum Yalıkavak: (5 milyon TL)
Çamlıca dubleks daire: (3 milyon TL)
ABD Miami daire: (1,5 milyon TL)
ABD Maimi daire: (800 bin TL)
Bahamalar'da ev: (1,5 milyon TL)
Ferrari marka araç: (850 bin TL)
Range Rover cip: (400 bin TL) Bmw binek oto: (200 bin TL)
Absolute 70 Talent tekne: (1,5 milyon TL)
Donzi sürat teknesi: (500 bin TL)
Show TV ve Zed-Paş alacağı: (26 milyon TL)
TOPLAM: 50 MİLYON 750 BİN TL
(Gülşen Yüksel / Vatan)
http://msnhaber.ekolay.net/index.asp?url=http%3a%2f%2fhaber.ekolay.net%2fHaber%2f65%2f749398%2fesi%2bacunun%2bservetinin%2byarisini%2bistiyor.aspx%3fk%3dmsnh
Etiketler:
Acun'a eşinden boşanma davası ihanete uradım
24 Kasım 2010 Çarşamba
RUTİN KISA FİLM
Herkesin yalnızlığı, kalabalığı, gurbette bir yakını, içinde gurbeti, özlemleri ve hayalleri vardır. Rutin dir bu. Ama bazıları için ''RUTİN'' başkadır, bambaşkadır.
İzmir'in yörüngesinde bir kısa metraj film dönüyor son günlerde..
1.Çeşme Tiyatro Festivali ve 11. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali gösterimlerinden sonra ''Rutin'' şimdi gerçek yörüngesinde oyuncu kadrosu ve kamera arkası ekibiyle İzmir gala gecesinde sizlerle..
Bornova Uğur Mumcu Kültür ve Sanat Merkezi
Sevda Şener Sahnesi - Bornova - İZMİR
1 Aralık 2010 Çarşamba
20:30: Film Gösterimi
21:00: Müzik Dinletisi ve Kokteyl
'' RUTİN '' İzmir Galası & Kokteyl ( Etkinlik LİNK )
http://www.facebook.com/event.php?eid=161362253902538
İzmir'in yörüngesinde bir kısa metraj film dönüyor son günlerde..
1.Çeşme Tiyatro Festivali ve 11. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali gösterimlerinden sonra ''Rutin'' şimdi gerçek yörüngesinde oyuncu kadrosu ve kamera arkası ekibiyle İzmir gala gecesinde sizlerle..
Bornova Uğur Mumcu Kültür ve Sanat Merkezi
Sevda Şener Sahnesi - Bornova - İZMİR
1 Aralık 2010 Çarşamba
20:30: Film Gösterimi
21:00: Müzik Dinletisi ve Kokteyl
'' RUTİN '' İzmir Galası & Kokteyl ( Etkinlik LİNK )
http://www.facebook.com/event.php?eid=161362253902538
Sosyal paylaşım sitelerindeki Ajanslara dikkat!
Günümüzde sürekli iş içinde kullandımız sosyal paylaşım sitesinden,olumlu şeyler aldımız kadar tehditler marus içindeyiz.ajans yönetmen senarist yapımcı gibi kişiler olanlarıda etkilemektedirler,yani sahtekar yönetmen ajanslar yada yapımcılar ortaya çıkmaya başlamıştır.lütfen sosyal paylaşım üzerinde güvenmediniz tanımadınız,kişiler ajans yada yapımcıyım diye sizi davet eden kişileri dikkate almayınız'eyer gerçekten ajansa sunlara dikkat etmeliyiz;ilk önce sitesini inceleyiniz,kime ait oldunuğunu,kimlerle çalıştığını,10 sene yada 20 sene ajans içindeyim bunları yaptım yada göz doldurmak için kullandığı dizilerin adlarını yada işleri yaptım diye tanıta bilirler;eyer öleyse yaptıgı işlerin;yapımcıları hangi kanalsa iç yapım yada dış yapım,onlar gerçekten çalışıp çalışmadını bölede tespit ede bilirsiniz.bazı ajanslar''oyuncu ödemeleri vermemektedirler oyalamaktadırlar ve oyuncular para alamamaktadır yada konuştugu bütçelerde alamamaktadır! yada ajans yapımın üstüne atmaktadır!yada sözleşmeyle tehtit edilmektedirler'yada önleri kesilmesi adına tehditlerde savunmaktadırlar sözleşme yapıyosanız mutlaka detayları okuyunuz ve doru adresteyseniz sizin tercihinizdir eyer yanlış adresteyseniz sorunlar yaşaya bilirsiniz!'suna da dikkat edelim bir ajans eyer kişiden kayıt parası yada resim parası yada,tanıtım adına para talep ede bilir yada gittiyi çekimlerden 2 sini kesmek yada birini kesmek onun sahtekar ticaret anlayışıdır'buda bir tuzaktır dikkate alalım.! ordan uzaklaşın derim'her neolursa olsun oyuncu.,görevini tamamlamışsa ajans parasını vermekle yükümlüdür!bu frg ler içinde geçerlidir.istisnalar kaideyi bozmaz'prfosyonel bu işi yapan ajanslarda vardır lütfen bu işi yapmayı tercih edenler'bilen ve güvenilir kişileri tercih etsinler'aynanın birde ters yüzü vardır'tuzaklar içinde yanlış bi yerde kala bilirsiniz.
blog yazar;kemal topuz
soru ve görüşlerinizi benimle paylaşa bilirsiniz.!bilinmeyenleri bilmek ve öle hareket etmek durumdayız'tuzağa düşmeyelim!
blog yazar;kemal topuz
soru ve görüşlerinizi benimle paylaşa bilirsiniz.!bilinmeyenleri bilmek ve öle hareket etmek durumdayız'tuzağa düşmeyelim!
12 Kasım 2010 Cuma
krtlar vadisi filistin frgamanı israili karıştırdı
İsrail ile ünlü 'alçak koltuk krizi'ne yol açan 'Kurtlar Vadisi - Irak'ın ardından çekilen 'Kurtlar Vadisi - Filistin'in internette yayınlanan fragmanları İsrail'i şimdiden gerdi!
Milliyet'in haberine göre, İsrail basınının dünkü manşetlerini 'Kurtlar Vadisi - Filistin' haberi işgal etti. Yedioth Ahronoth gazetesi, 'Türk Rambo' başlığıyla verdiği haberde, zaten bozuk olan Türk-İsrail ilişkilerinin daha da gerileceği yorumunu yaptı.
'TÜRKİYE KURGUSAL YOLLA İNTİKAM ALIYOR'
Filmi 'İsrail karşıtı' olarak niteleyen gazete, "Türkiye İsrail'den kurgusal yolla intikam alıyor" diye yazdı. Aşırı sağcı Arutz Sheva gazetesi ise, "Türkiye anti-Siyonist bir yapımla zaten bozuk olan diplomatik ilişkilerin sınırlarını test ediyor" yorumu yaptı.
Jerusalem Post gazetesi de, manşetten duyurduğu haberinde, geçen yıl yayınlanan 'Kurtlar Vadisi - Irak' filminin 'alçak koltuk' kriziyle başlayıp Türk büyükelçisinin geri çekilmesiyle sonuçlanan gelişmelerin fitilini ateşlediğini belirterek, "O filmi 4.2 milyon seyirci izlemişti. Yeni filmin çok daha geniş kitlelere ulaşması bekleniyor" diye yazdı.
Kaynak: Habertürk
Milliyet'in haberine göre, İsrail basınının dünkü manşetlerini 'Kurtlar Vadisi - Filistin' haberi işgal etti. Yedioth Ahronoth gazetesi, 'Türk Rambo' başlığıyla verdiği haberde, zaten bozuk olan Türk-İsrail ilişkilerinin daha da gerileceği yorumunu yaptı.
'TÜRKİYE KURGUSAL YOLLA İNTİKAM ALIYOR'
Filmi 'İsrail karşıtı' olarak niteleyen gazete, "Türkiye İsrail'den kurgusal yolla intikam alıyor" diye yazdı. Aşırı sağcı Arutz Sheva gazetesi ise, "Türkiye anti-Siyonist bir yapımla zaten bozuk olan diplomatik ilişkilerin sınırlarını test ediyor" yorumu yaptı.
Jerusalem Post gazetesi de, manşetten duyurduğu haberinde, geçen yıl yayınlanan 'Kurtlar Vadisi - Irak' filminin 'alçak koltuk' kriziyle başlayıp Türk büyükelçisinin geri çekilmesiyle sonuçlanan gelişmelerin fitilini ateşlediğini belirterek, "O filmi 4.2 milyon seyirci izlemişti. Yeni filmin çok daha geniş kitlelere ulaşması bekleniyor" diye yazdı.
Kaynak: Habertürk
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)